Hemen "çok iş olmuş" gibilerinden başlamayın okumaya. Benim için "çoook iş" oldu.
Evvela ciğer çok sevdiğimi söylemeliyim. Mercimek çorbasından sonra bunu yapmış olmak benim için hayatta kalmayı öğrenmiş olmakla eşdeğer.
Ciğer en fazla 3. gününde tüketilmesi gereken yoksa yeşeren bir şey :)
Ciğer gibi iç organların çok hızlı tüketilmesi gerektiğinden sıcak zamanlarda(yaz) bulmak, bulduğunun sağlıklı olduğunu düşlemek biraz hayal. Dana ciğeri, eğer dana körpe ise pembeye çalan rengi ile kendini belli ediyor. Daha yaşlı danalarda (kara)ciğer adına layık bir siyahlığa bürünüyor. Bu siyahlık yanı sıra sertlikte getiriyor ki en tavsiye edilen pişirme şekli "Arnavut Ciğeri" dir. Körpe dananın veya koyunun ciğeri ise sotelenebilir ve sotelenmelidir. Ciğer sote olarak yaptım bende ve gayet lezzetli idi. Dana kesilir, ciğer bir gün dinlenir ve ikinci günü kasaptadır. Üçüncü günü bitirmiş olmanız gerekir ciğeri çünkü çok bekleyemez.
Arnavut ciğeri için kasabın verdiği tarif, mısır unu(normal de olur ama mısır unu daha evla) ve azıcık tuz karışımına ciğeri bulayın. Kızarmış yağın içine ciğerinizi atın ve afiyetle götürün ;)
Ciğer sote nasıl yapılır diye bir çok tarif bulabilirsiniz nette bende öğrendiğimi yazmış olayım istedim. Kasabın anlatımına göre göre ciğeri kuş başı şeklinde satın alın. Pişirmeden önce yıkayın, süzün ve 1 yemek kaşığı zeytinyağında kavurun(15 dk). Suyunu çekinceye kadar sürekli ters düz ederek piştiğini gözlemleyin. 15 dk sonra yarım ay olacak şeklinde dilimlemiş olduğunuz soğanınızı ve biberinizi için dökün(10 dk). Şu an 25 dakika oldu ciğer pişiyor, 10 dakika oldu soğan ile biber pişiyor. Dilerseniz (ben yapmadım) 5 dakika pişsin diye dilimlediğiniz domatesinizi boca edin tavanıza. 30 dakikada pişti görünümü veren ciğerinizi yoğurt eşliğinde servis edebilirsiniz.
Afiyetler olsun ... (Yemek tarifide yazdım ya, kimse duramaz önümde artık :)
